Antalya’nın geçmişi MÖ 150’ye kadar gitmektedir. Kentin antik ismi Attalia’dır. MÖ 133’de Antik Roma’nın yönetimi altına giren kentte Roma İmparatoru Hadrian’ı onurlandırmak üzere inşaa edilen Hadrian Kapısı, Roma ve Bizans dönemlerine ait duvar kalıntılarıyla çevrili Kaleçi’nin girişinde yer almaktadır. 11. Yüzyılın sonunda kent Selçuklular tarafından ele geçirilmiştir. 1391’den itibaren Osmanlı İmparatorluğu topraklarına dahil olmuştur.
Antalya sadece Türkiye’nin değil dünyanın da en göz alıcı kentlerinden biridir. Yılın yaklaşık 300 günü güneşli olan Antalya’da yılda neredeyse 3,000 saat güneş ışığından yararlanabilirsiniz. İklim sıcak ve mutedildir. Kışlar baharı, baharlar yazı andırır.
Antalya’nın kıyı şeridi 640 mildir. Kıyı boyunca mevcut koylar Akdeniz’den, güneşten ve kumdan keyif almanızı sağlamaya hazırdır. Plajların çoğunluğu mavi bayraklıdır. Akdeniz’in en önemli turizm merkezlerinden biri olan Antalya’da, antik kentin kuruluşundan bu yana, Kaleiçi’nde, şehrin merkezinde bir yat limanı varlığını sürdürmektedir.
Antalya ve ilçeleri sportif etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Belek uluslararası golfçülerin uğrak noktası haline gelmiştir. Kaş yamaç paraşütçülerinin cenneti, Köprülü Kanyon rafting meraklılarının gözdesidir. Toros Dağlarının temiz havası ve el değmemiş doğası eko-turizm için son derece elverişlidir. Antik Likya Yolu boyunca yürüyüş ve bisiklet turlarına rastlamak her zaman mümkündür.
Antalya halkı hoşsohbet ve cömert ev sahipleridir. Kentte ve ilçelerinde bu geleneksel misafirperverlikle karşılanacaksınız.
Antalya önemli kültürel etkinliklere ve festivallere ev sahipliği yaptığından, kültürel bakımından tatminkâr bir kenttir.
Diğer taraftan, taze meyveleri, kömür ateşinde pişirilen kebapları, mezeleri ve gelişmiş kahve kültürü Antalya’yı Akdeniz’in en cazip mekanlarından biri haline getirmektedir.
Antalya Uluslararası Havaalanı bir çok destinasyona doğrudan uçuşlarla bağlanmaktadır.
